Son sözü söylemenin sözüm ona keyfini yaşarken filmlerdeki
gibi 'ceketimi aldım ve arkama bile bakmadım' repliğini
eşe dosta
böbürlene böbürlene anlatırken bir daha dönmeyeceğine emin misin?..
Büyük bir gürültüyle içerdekinin yüzüne çarptığın kapıyı, bir süre sonra
nazik nazik tıklamayacağından hiç şüphe duymuyor musun?..
Yataktan kalkarken aylarca aklında hep yanında olurken artık birkez daha dokunmayacak
kadar onurlu musun?..
Merdivenlerden hışımla inerken sildiğin telefon numaramı
tekrar
yazmayacağına dair ettiğin yemini tutabilecek misin?..
'Beni bir daha arama' diye bağırırken 'Beni bir
daha aramayacak' kadar kendine güveniyor musun?..
Ağız dolusu sövgülerin için yüzün kızararak özür dilemeyecek kadar
karakterli misin?..
Aynı ismi taşıdığımız arkadaşına seslenirken aklına gelme olasılığım seni
rahatsız etmiyor mu?..
Bir süre sonra ortak arkadaşlarımıza 'ne yapıyor, iyi mi'
diye sormayacağından...
Başka biriyle gördüğünde üzülüp, sinirlenmeyeceğinden...
O akşam yağmura aldırmadan niçin kendini yerlere atıp, hıçkıra hıçkıra
ağladığını eşe dosta izah edecek mazeretlerin hazır mı?..
Bazı şarkılarda özellikle bizim yıldız tilbe şarkımızda gözünden akan suyun yaş olmadığına inandırabilecek
misin yanındakini?..
'Ne olur gitme' derkenki halimi, yaşlı gözlerinle
'Ne olur, hata yaptım' derken yaşamayacağından...
Yalvarırken bıraktığın bana bir şans daha için
yalvarmayacağından...
Perişan bırakırken, perişan dönmeyeceğinden, emin misin?
Terk edip giderken, dönmeyeceğine söz verir misin? ..